‪BANKACILIK HAKKINDA 3 TEORİ

Bankacılık sistemini açıklamaya çalışırken Üç farklı teori var. Bunlar;

1. Bankaların birinden aldıkları parayı başkasına borç vermesi 
2. Aynı parayı çok kişiye satmaları (KRS) 
3. Bankaların borç verdikleri parayı yoktan var etmeleri.

Bunlardan ilk ikisi para yaratma sürecinde bankaların aracı kurumlar olduğunu, üçüncüsü ise bankaların işin başlangıcı olduğunu söylemektedir. 
Aşağıda 3 açıklamayı ayrıntılı olarak incelemekteyiz.

Bildiğiniz gibi mühendislikte sorunu doğru tanımlayamayınca çözmek imkansızdır. İnsanların çoğu bankaları sadece aracı kurum zannediyorlar.

İlk grup bankaları tamamen aracı kurum zannediyor. Yani bu grup bankaların yoktan para var ettiğinden tamamen habersizler.

İlk gruba göre bankalar hiç bir şekilde para yaratamazlar, birilerinden aldıkları parayı başkalarına ödünç vererek faiz farkından kazanırlar.

Yani bu gruba göre banka birilerinden aldıkları keki başkasına ödünç verince kendisine faiz farkı dışında kek kalmaz.

Bankalar hakkında 2. açıklamada ise bankalar yine aracı kurum niteliğinde ve para, Kısmi Rezerv Sistemiyle (KRS) kollektif şekilde yaratılır.

Bir zamanlar benim de savunduğumuz bu görüşü açıklayan belki de en kısa açıklayıcı video evde amatörce yaptığımız şu videodur (1).

Kısmi Rezerv Sistemi (KRS) açıklaması, FED tarafından basılan “Modern Money Mechanics” kitapçığı üzerine kuruludur (2).

Bankaların para yarattığını bilen ekonomistlerin çoğu para yaratma mekanizmasının KRS’ye dayandığını sanmaktadır.

Zeitgeist belgeseli, The Thrive vs pek çok kaynakta bankaların para yaratma süreci Kısmi Rezerv Sistemi (KRS) ile açıklanmaya çalışılır.

Bankaların para yaratma sürecini açıklamaya çalışırken başvurulan KRS teorisi sorunun çeşitli konularda yanlış anlaşılmasına yol açmaktadır.

Bunlardan ilki; bankaların bireysel olarak değil sadece kollektif bir şekilde bir araya gelmesiyle para yaratılabileceği algısıdır.

KRS aynı zamanda bankaların aracı kurumlar olduğu algısına yol açmakta. Bu algıyla para politikalarında nedeni anlaşılamayan yanlışlar var.

KRS’de en büyük yanılgı bankaların para yaratma sürecinde Merkez Bankaları ile diğer halk, hükümet vs arasında aracı olduğu algısıdır.

Paranın %90’ından fazlasını bankalar yoktan var ederken para arzının sanki Merkez Bankası’nca kontrol edildiği yanılsaması KRS sonucudur.

Hemen hemen tüm ekonomistler ekonomideki para miktarını Merkez Bankalarının kontrol ettiğini sanıyorlar. Oysa tamamen yanlış.

Sermaye yeterlik oranı, faiz oranı ve munzam karşılık oranı vs parametreler üzerinden Merkez Bankalarına güçlerinin dışında rol biçmişlerdir.

Sorunu doğru tanımlayamadıkları için hiçbirinin çözüm bulması da imkan dahilinde değil. Asıl geçerli olan açıklama üçüncüsüdür. Bankaların para yaratan kurumlar olarak işin merkezinde olan ve aracı kurumlar olmadığı muhasebe kayıtları üzerinden kanıtlanmıştır (3).

Üçüncü açıklamaya göre bankaların yoktan para var etmesi için Merkez Bankasına veya kollektif şekilde KRS gibi bir sisteme ihtiyaçları yok.

Muhasebe üzerinden kanıtlanan 3. açıklamaya göre bankaların para yaratması için Merkez Bankasına ihtiyaçları yok. Her şube para yaratabilir.

Diyelim munzam karşılık oranı %1 olsun. Bir banka şubesi, yatırdığınız 100 TL’yi Merkez Bankası Rezervine koyarak banka 9900 TL yaratabilir.

Dolayısıyla MB munzam karşılık oranı artırarak piyasadaki parayı filan kontrol edemez. Sadece bankaların maliyeti biraz artar o kadar.

(1) https://www.youtube.com/watch?v=vKS1Js5amv8
(2) Modern Money Mechanics, FED Yayınları, http://www.rayservers.com/images/ModernMoneyMechanics.pdf
(3) Lost Century in Economics, ‘Three Theories of Banking and the conclusive evidence”, Richard Werner

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*